...

Felsefe Bölümü

Prof. Dr. Taşkıner Ketenci “Akıl, Hoşgörü ve Mucize Üzerine: Aydınlanmayı Yeniden Düşünmek" Üzerine Konferans Verdi
20/12/2018

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Eğitimi Anabilim Dalı ve Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü tarafından “Akıl, Hoşgörü ve Mucize Üzerine: Aydınlanmayı Yeniden Düşünmek" konulu konferans düzenlendi.

NEVÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde Mersin Üniversitesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taşkıner Ketenci’nin konuşmacı olarak katıldığı konferansta; Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Meydan, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. H. Abdullah Şengül, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Abdülkadir Uzunöz, Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Fatma Saçlı Uzunöz, Felsefe Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Faruk Manav, akademik ve idari personel ile öğrenciler hazır bulundu.  

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından konferansın açılış konuşmasını Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Meydan yaptı. Meydan, “Görüyorum ki, aydınlanmaya büyük ihtiyacımız var ve Türkiye’nin aydınlık geleceği olan bizler, bilim ve aydınlanma yolunda önemli bir ihtiyacı Prof. Dr. Taşkıner Ketenci hocamız ile karşılamış olacağız. Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlarken, bizi kırmayarak bugün aramızda bulunan Sayın Hocamız Taşkıner Ketenci’ye de teşekkür ediyorum” dedi.  

“Akıl, Hoşgörü ve Mucize Üzerine: Aydınlanmayı Yeniden Düşünmek" üzerine konferans veren Prof. Dr. Taşkıner Ketenci “Aydınlanma hakkındaki son 20 yıllık çalışmalarımdan aklımda kalanları sizlerle paylaşmak istiyorum. Aydınlanma denen fikir, 10 yıllardır belki de 100 yıllardır çok eleştirilen, üzerinde araştırmalar yapılan, kitaplar ve makaleler yapılan konudur.  Aydınlanma o kadar incelenmiştir ki, artık tıp fakültesinde yıllar boyunca üzerinde çalışılmış, paran parça edilmiş bir kadavra gibi duruyor karşımızda. O kadar hırpalanmıştır ki bu dönem, bazı felsefeciler artık Aydınlanma döneminin gömülmesi gerektiğini, huzur içerisinde toprağa karışmasını dilemektedirler. Bu düşünceyi bazen ben de aklıma getiriyorum. Bazen de aklıma şöyle bir fikir geliyor. Yeniden düşünmek yolunda ilerleyelim. Yeniden düşünürsek hâlâ bir şey bulabiliriz diye umut ediyorum. Çünkü filozofların, entelektüellerin hala eleştirdiği, tartıştığı bir düşünme biçimi, bir çağ, bir kadavra olarak paramparça edilmiş olsa bile hâlâ canlıdır demektir. Son 50 yıla odaklanan Aydınlanma eleştirileri bize hâlâ Aydınlanma döneminden öğrenebileceğimiz bir şeyler olduğunu gösteriyor.

Bizim metodumuz, bizim yolumuz Aydınlanma yolunda giderken yanlış yolda gidiyor. Çünkü Aydınlanma çağını, Aydınlanma düşüncesini siyasal, dinî ve iktisadî tarihten bağımsız gibi ele almaya çalışıyoruz. Bu vahim bir hatadır. Niye vahim bir hatadır?  Çünkü bu fikir, yani Aydınlanmayı siyasal, dini ve iktisadi tarihten bağımsız düşünmek felsefenin yolunu göz ardı etmek demektir. Aydınlanma felsefesini doğuran, Aydınlanma felsefesinin karakterini oluşturan önemli siyasal, dinî ve iktisadî krizleri hesaba katmamız gerekir. Bunu yapmadığımız sürece ne aydınlanabiliriz, ne de Aydınlanma felsefesi denen şeyin ruhuna nüfuz edebiliriz. Oysa böyle bir ruh vardır ve ıskalanmaması gereken bir ruhtur. Yeniden düşünürsek bu ruh hakkında, bu günümüz hakkında da çok şeyler öğrenebiliriz” diye konuştu.

Konferans, Prof. Dr. Taşkıner Ketenci’ye konuşmalarının ardından Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Meydan tarafından plaket takdimi ile sona erdi.